28 Mart 2012 Çarşamba

Susarsam Dudaklarım Kanar

Önüme iki kalp resmi koydular
Birinin altında köpek yazıyordu,diğerinde insan
Aradaki beş farkı bul dediler
Gel zaman,git zaman..
Aradım,bulamadım.
Çok zaman harcadım,inan..

Gelirsin dünyaya
Elin boş,cebin boş
Giderken de durum farklı değildir
Güneşe verebileceğin bir şey yoktur,
Bir selamdan başka.
Sana küser,sırtını döner
Yüzünü göremezsin aylarca.
İnsanlardaki götverenlik
Rahatlıktan geliyor kanımca.

Susarsam dudaklarım kanar
Küfüre iyi bir şey diyemem ama
Laftan anlamayanın diline
Kelepçe takar!
Yüzüne gülebilir yavşaklar
Bundan memnun olmalısın
Götüne girecekleri düşündüğünden
Zevk alırlar.
Herkes akıllı,herkes Einstein
Para kişiliksizi çıkarır baştan!

Buldum sanırım!
Öldürmeye gelenlerin
Tabutu çıkıyor kapıdan
Fark beş harf olmalı
Birinde köpek yazıyor,diğerinde insan!

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi)

24 Mart 2012 Cumartesi

Sol'umdan Kalktım Sol'udum Seni.

Bugün;

Sol'umdan kalktım.Sol'udum seni.
Tanrıdan bir yağmur diledim birde beni sevmeni.
Bende çoktur batırılacak gemi,
Sorun Karadeniz'e,var mı bu dert yükünü kaldıracak yeri..

diye söylendim pencerenin önünde.Sana yazdığım sözler gelir gözümün önüne.

Birgün;

Mecnun ölmeseydim dersin kara kuru Leyla için keşke
Yaşasaydın eğer bende ki bu aşka sen bile ederdin secde..

dedim ve mezardan medet uman bir adama bakarmışsın gibi baktın,kafanı çevirdin.Cümleler yetmiyor ya; biz o cümlelerin bilinmeyen tarafıyız.

Aslında;

Sevgilim biz toplumun kurduğu cümlede bir isim tamlamasıyız.
Hangimiz tamlayan hangimiz tamlanan diye sorma.
O kadar belirtisiz ki her ikimizinde hâli koma..

Bir sigara yakıp çayla birlikte almalıyım tüm zehrini.Aklımdaki tek soru: bu gözyaşları yangınımı söndürmeye yetecek mi ?

Galiba;

Biliyorum..Yetmeyecek içimdeki yangını söndürmeye gözyaşı
Bakmayın sevgilimin kör olduğuna benim duygularım şaşı..

Bağlamış kara'lar kalemim.Sustursam ağlar,konuştursam yüreğimi dağlar.

Artık;

Seni çizdiğim resimlerde ne bir melek var ne de bir kanat
Aramızdaki fark; ben seni 365 gün severdim sen ise 6 saat..

diyor,susturamıyorum.Gözlerime bakıyor,dayanamıyorum.Ağlıyorum..Bende onunla ağlıyorum.

Bana 'Nasılsın?' diye sorduğunda 'Çok şükür' desemde,dilimin altında tonlarca küfür.

Lütfen;

Yüzüne tükürdüğümde yadırgama,onlar sana olan düşüncelerimin altındaki mühür..

Kısacası;

Bundan sonra kendini nimetten sayma.Ağzımdan düşmeyen 'sen' değilsin,sadece sigara..


Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi)

Dretnot 3

Aptal bir erkek için güzel göğüslü kadınlar çekici gelebilir.Fakat akıllı bir erkek için her zaman zorluklara göğüs geren kadın daha çekicidir.

***

Günler aydın,geceler iyi
Her gün 'şakacıktan' mı ağlıyoruz peki?

***

Kalp hassastır,kırılır.
Lütfen onu çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklayın.

***

Kıtaların kayması çok şey ifade etmemeli.Seni Seviyorum'lardaki anlam kaymasının yanında..

***

‎'-Di' sadece geçmiş zamanın hikayesi değildir.Bazen gelecek zamanın rivayeti de olabilir.Gitmeyecek'ti..

İnsan binlerce yıl önce suyun kaldırma gücünü bulmuşta,içindeki kötülükleri kaldırma gücünü kendinde bulamamıştır.

***

Seni görünce 'midem bulanıyor' dediğinde bir çocuğumuz olacağını düşünmemiştim sevgilim.

***

'Ben seni 24 saat düşünüyorum' derdin,topladım.Gerçekten beni sadece 24 saat düşünmüşsün.

***

Bizim Sarayın Faresi 8 Ağır Dram

+ Kızım sana bugün bir mektup geldi.
- Ver bakalım,kimmiş.Ben sana ne diyecektim,bugün radyoya biri bağlandı.
+ Eee?
- Beni sevdiğini söyledi,sonra telefonu kapattı.Sesi çok boğuk geliyordu.
+ Demek benim kızıma ilan-ı aşkta geliyormuş artık.
- Of anne şakayı bırak,yaşlı sesi gibiydi.
+ Kim olabilir acaba?
- Bilmiyorum..

+ Sanki ilk defa mı böyle telefonlar alıyorsun,takma.
- Daha önce sesimi dinliyorlardı,bu sefer konuşmaya cesaret ettiler.
+ Babanda evlenmeden önce hep açar sesimi dinlerdi,acaba sana da böyle bir eş adayı çıkacak.
- Baba deme,zaten onu çok özledim.Şimdi ölmeseydi bu telefon sapığını dayaktan öldürürdü.
+ ...
- Ağlama lütfen anne..

+ Patronuna söyledin mi?
- Evet,söyledim.
+ Ne dedi?
- Bizim işin cilvesidir böyle şeyler olur,dedi.
+ Açarsan öyle aşk,meşk şarkıları millet asılır tabi.
- Ne yapayım anne, oynak şarkılar açayım da romanlar mı bassın yayını?
+ Eşek,annesiyle dalga geçiyor.

+ Mektubunu hala okumadın.
- Aaa evet,unuttum.
+ Dikkat et,şarkı seçimin yüzünden tehdit gelmesin.Müslüm,Orhan niye çalmıyorsun diye.
- Of anne,bugün komikliğin üstünde.Bu nasıl mektup..Ne adres var,nede yollayan kişinin ismi.

Merhaba,

Sesin çok güzel,yayını ilk yaptığın günden beri sadece sesini duymak için dinliyorum.Araya şarkı girdiğinde sana kızıyorum,çünkü dünyadaki en güzel ses sana ait.İlk zamanlar tam konuşacağım zaman kelimeler boğazımda takılı kalıyordu,konuşamıyordum.Bugün cesaret edip söyledim.Keşke daha önce konuşabilseydim,saatlerce susmazdım inan.Ben şimdi son nefesimi veriyorum ve gözüm açık gitmeyeceğim.Neden mi? 20 yıldır hasretiyle yandığım kızıma sevdiğimi sonunda söyleyebildim.Annene onu başka bir kadına tercih ettiğimi söyleyemezdim.Beni affedin.Bu sefer gerçekten öldü bilin,ben ölüyorum.Annene sahip çık kızım,sizi çok seviyorum..

Şeref Yurtkan

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi)

16 Mart 2012 Cuma

Bizim Sarayın Faresi 7 Bu Aşk Aklımı '7'

Aslında tüm hikaye
Malzemesi çalınmış o pis kaldırımların evsahipliğini yaptığı
Hınca hınç dolu bir duraktaki vurdumduymazlıktan başladı.
Öyleki; her gün bir şey keşfetmeye başladım
İnsanlar saygısızdı,
Oturabilmek için birbirini ezmeleri gibi..
İnsanlar acımasızdı,
Hamile bir kadının ayakta kalması gibi..
İnsanlar kördü,
Yıllarca aylarca günlerce
Saatlerce dakikalarca
Saniyelerce saliselerce
Beklediği insanı görememek gibi..

+ Merhaba.. (Tanımış mıdır beni acaba?)
- Merhaba. (Kesin tanıdı beni,yoksa niye merhaba desin ki..)

+ İçeri girerken arkadan yittikleri için ayağınıza bastım,özür dilerim. (Doğum gününde ayakkabı almıştım.Kaldırıp çöpe atmış galiba,ayağında başka ayakkabı var.)
- Önemli değil. (Senin aldığın ayakkabı zaten,neden özür dilersin ki anlamam.Ben sadece o ayakkabıyı boyadım.)

+ Hasta mısınız elleriniz iç içe,titriyorsunuz? (Sana ailen benim gibi bakamadı dimi? Ben olsaydım çorba yapardım,sabahlara kadar başında beklerdim Aylin'im..)
- Biraz başım ağrıyor sadece,önemli bir şey yok beyefendi. (Seni gördüm be adam..Nasıl olmamı bekliyorsun?)

+ Hangi durakta ineceksiniz? (Taşındılar mı acaba?)
- Zincirlikuyu. (Bulma diye kaçtım yıllarca.Lütfen daha fazla soru sorma Yunus,lütfen sorma.)

Ve Aylin minibüsten iner..
Peşinden de Yunus..

+ Hastasınız,sizi evinize kadar bırakmam lazım. (Seni bu halde bırakacağımı mı sandın?)
- İnanın hiç gerek yok,lütfen geri dönün. (Ne yapıyorsun sen adam! Git,git.Ne olur yalvarıyorum..)

- Bu sokakta evim,teşekkür ederim.Zahmet oldu.
+ Sizi sağ salim evinize bırakmam lazım.İyi görünmüyorsunuz. (Ne yapmak istiyorsun,yıllarca bunu beklemiyor muydun!)

* Ayliiiin..
- Geldim Mert. (...)
* Yunus nerede?
+ .... (Ben Yunus'ta sen kimsin,nereden tanıyorsun beni?)
- Yunus okulda,şimdi onu almaya gidecektim bende.
* Peki canım.Bu arkadaş kim?
+ Merhaba,ben hanımefendiyle minibüste karşılaştım.Arkadaşınız kötü görünüyordu evine kadar bırakayım dedim.
* Arkadaşım değil,eşim.Teşekkür ederim sizin gibi insanlara eşi az rastlanıyor.Hayatım ben Yunus'u okuldan almaya gidiyorum,sende çık evde dinlen istersen.Tekrar teşekkür ederim beyefendi.Çok sağolun iyi günler.

Ve işte o gün insan anlarki;
Hayatında okuduğu en kötü biyografi
Tanrının ona yazdığı alınyazısıdır..

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi) Bizim Sarayın Faresi 7 Bu Aşk Aklımı '7'

6 Mart 2012 Salı

Dretnot 2

Ben bir katilim.Derdimi anlatıp her gün onlarca sigaranın alev alıp yanmasına neden oluyorum.


*****


Bir insanın kendine yaptığı en büyük iyilik,o gün intihar etmemiş olmasıdır.

*****

Bir insan hatayı bir kere yapıyorsa dikkatsizdir,iki kere yapıyorsa kasıtlıdır üç kere yapıyorsa aptaldır.

*****

'Yarın görüşürüz' dedi ve gitti.Üç günlük dünyada anca ömrümün sonuna yetişti..

*****

Bir kişi intihar ettiğinde 'hiç kimse benim ölmemden sorumlu değildir.’ notu bırakıyorsa bilin ki o kişinin ölmesinden tüm 'insanlık' sorumludur.

*****

Yaşadığım dostluklar yüzünden dünyam buz tuttu.Hiç değilse öbür dünyam 'sıcak' olsun diye kötülük yapıyorum,üzgünüm.

*****

İyi gününde yanında olanı arkadaş kabul edersen reddederim.
'Kim en yakın dostun ?' dersen her zaman bira'derim !

*****

Bugün size 'hayatım' diyerek kolunuza giren başka kolların,yarın hayatınızın tümüne 'kol gibi girmeyeceği' kesin değildir.

*****

Kalp uğruna yaşanılacak biri olduğu zaman atar.Yoksa sadece önüne çıkan herkese 'atıp tutar'.

*****

Ben senin kalbinde liderliğe soyunurken,sen bu aşkı yürütmek için sadece 'soyundun'.

*****

4 Mart 2012 Pazar

Dretnot 1

Umarım hiç ölmezsin sevgilim.Bilirim ki dünya 'malı' dünyada kalır.


*****

Düzen bu; kimi salaklar akıllıyım diye geçinir,kimileri bu akıllılara geçirir.

*****

Adını trafoya yazdım,belki benden elektrik alırsın diye.
İçine trafoyu aldın da,bir beni alamadın kalbine.

*****

Bazı çocuklar sınıf atlamaz,sıfat atlar.Orospu çocuğu olur,çıkar..

*****

Erkekler veren kızı sever,acı verene aşık olur..

*****

Şimdi sana 'yaramı sar' desem,cümlede 'r' harfini ekleyeceğin yer ararsın.

*****

Gidenin arkasından ağlamayın.
Ölenle ölünmeyeceğini aileniz öğretmedi mi size?

*****

Diğer sevgilini hiç fark etmemiştim.Nasıl unutmuşum doğru ya,'bir elin verdiğini diğer elinin duymaması lazımdı..' Bir elin bendeydi,ya diğeri?

*****

Kısaca aşk hikayem;
Benim gönlüm bir ota kondu.
Hayvanın biri de geldi yedi onu.

*****

‎'Elini biraz vicdanına koy' dedim.Ellerini arka cebine attı.Götüne kaçmış vicdanı.Uğraştı uğraştı,çıkaramadı.

*****

2 Mart 2012 Cuma

Bizim Sarayın Faresi 6 Kandırılmak

‎24 Şubat 2009
Merhaba Elanora,

Gidişinin ertesi bugün ve inadına önüme gelen her kişiye karşı damarlarım çatlarcasına sıcakkanlıyım.Terk edildiğimi bozguna vermedim,sabah parayı uzatıp bir paket sigara istedim.Aldım ve çıktım.Başım düşecekmiş gibi oldu uykusuzluktan,kaçarcasına çıktım.Dün terk edildim,uyuyamadım desem ne kadar hoşçakalın vicdanlı olabilir? Ama,ama biliyorum.Sende beni seviyorsun sadece okulun var.Ben bir engelim,kocaman bir engel.Uzun mesafe koşucularının tam yoruldukları sırada önüne çıkan bir bariyer gibi.. Hem söz verdin; biz evleneceğiz.Bak 12 Ocak'ta bana yazdığın notlar elimde: 'Ölümün alamayacağı şeyler var,biz gibi...' Alamayacak dimi? Ben sana inanıyorum meleğim,gözkapaklarım vardiyasını battaniyeye teslim etmek üzere.Çok çalıştı 27 saat 43 dakika 26 saniyedir iç savaşta.

Teslim et artık şu ülkeyi,
Kalp olmayınca diğerleri de istiyor ölmeyi..

İmza: Renzo

6 Haziran 2010
Dünyalar güzelim Elanora'ya,

Seni sevmek kalemi kağıda sürterek yangınlar çıkarmak gibi ve sen hiç ölmüyorsun.Sen gökkuşağının ardından bir yağmur gibi kimseyi dinlemiyorsun,yıkıyorsun tüm bedeni.Sensiz bir cümle hayat damarları tıkanmış bir hasta gibi,nefes almıyor.Gidişinin ertesindeyim,benim gözlerimden silinen tek şey gözyaşı.Yaşadığımız her saniye,her dakika enseme yapışmış hesap soruyor.Beraber izlemediğimiz her filmin sonu ölümle bitiyor.Yağmurlar kesilmiyor bu lanet şehirde,dolunay çıkmıyor.Beni çok seviyorsun biliyorum.Bazı aşklar ölmez,yara alır.Zaman her şeyin ilacıdır,ilacını alan her hasta iyileşir ayağa kalkar ve bizde kavuşuruz.Bir gün bu kapıdan gireceksin,ellerinde yine aylık dergiler..Diyeceksinki: bak bu gelinliğim olsun..

Sen şimdi işin yüzünden uzak ülkelere gidiyorsun
Ben ise ülkemde bayraksız bir gönder gibiyim
Ya beni al şehirden yada çek bu göndere,
Sensiz ölümden beterim..

İmza: Vicenzo

Düğün Davetiyesi 19 Eylül 2006:
Elanora ve Brando'nun düğününe herkesi bekleriz..

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi) Bizim Sarayın Faresi 6 Kandırılmak

Bizim Sarayın Faresi 5 Hocalı Katliamı

_ Bugün çok işimiz var savcı bey.
+ Okunmayı bekleyen dosyalar,dinlenmeyi bekleyen sanıklar,mahkûmlar..
_ Dinlenecek misiniz,yoksa mahkûmu çağırayım mı?
+ Önce sen bana polis amiri Ahmedov'u çağır.
_ Peki efendim.

* Beni çağırtmışsınız efendim.
- Evet Ahmedov,otur lütfen.
* Umarım,önemli bir şey yoktur efendim.
- Senden 10 dakika savcı olmanı istiyorum.
* Anlamadım?
- Şu elimdeki anahtarı görüyorsun dimi?
* Evet.
- Bu anahtar,içinde bulunduğumuz odanın anahtarı ve yalnızca iki tane var.Biri evimde,diğeri elimde.Sameeeet!
+ Buyurun efendim.
_ Mahkûmu buraya getir.
+ Peki efendim.

- Hoşgeldin Arek Sarafian.Ahmedov ben bugün savcı olmak istemiyorum.Al bu cübbem giy,bu mahkumun dosyası,bu da odamın anahtarı.
* Peki efendim.
- Aaa bak gördün mü,anahtarım camdan aşağı düştü.Kapıyı da kitlemiştim.Hay aksi.Neyse cebimde bir anahtar var yangın merdiveninden çıkarım ben.Görüşmek üzere Ahmedov.

* Arek Sarafian.Hocalı'da 26 Şubat 1992 tarihinde 613 Azeri vatandaşının öldürülmesinden sorumlu.Komutan Areeek,merhaba.
- Merhaba,gerizekalı savcı.
* Bu olmadı şimdi,sen nerede gördün bir savcıya gerizekalı dendiğini?
- Azerbaycan'da gerizekalı demekle kalmadım,daha neler yaptığımı anlatayım mı?
* Suçu kabulden giriyorsun.Güzel,bu bildiğim kadarıyla hafifletici bir etken.
- İyi bildiğin bir şeyler varmış.Ama benim olayıma sen bakma başka savcı gönder.Sen o zamanlar yoktun,bilmezsin.
* Pekala diğer savcıları çağıralım.Sameeet sopaları ve demirleri getir.
_ Amirim kapı kitli,alttan sığmıyor.
* O zaman sende ince bir şeyler getir.Bıçak getir mesela.
_ Kapının altına bıraktım efendim.
* Nerede kalmıştık Arek,sen savcı istemiştin.Getirdim.
- Hemen kolumdaki kelepçeyi çıkar köpek soyu.
* Hepsini öldürmeden önce benimde bir soyum vardı ve eminimki senin kadar kimse köpek olamaz.Önümdeki dosyanın artık hiçbir önemi yok ben gördüklerimle yargılayacağım seni.Yıl 2018 ve hala orada ot yok,korkuyorlar doğmaya.Neden mi? Kanla susanmaktan korkuyorlar.Yaşlılar Azerice'de küfürü kaldırdı,artık Ermeni tohumu diyorlar.
- Ben sadece hakkımız olan toprakları almak için gittim oraya.
* Ne hakkından bahsediyorsun sen? Toprak olan canlar oldu 300 çocuk,100 kadın oldu.Ne hakkı ha?

* Şimdi bana yaşaman için bir sebep söyle,seni bırakayım.
- Sen hala yaşıyorsun o yıllarda doğmana rağmen.Değil mi Ahmedov? Sence bu bir sebep değil mi,demek soykırım yapmadık.
* Eklemek istediğin başka bir şey var mı Arek Sarafian? Savunmana anti-tez bulursam ölüceksin.
- Herhangi bir şey bulamazsın,sende biliyorsun.Gerekli açıklamayı yaptım.
* O zaman dinle.Senin askerde Barsam diye bir arkadaşın vardı hatırlıyor musun?
- Sen nereden biliyorsun?
* Hani o gün iddaaya girmiştiniz.Karşındaki kadının karnındaki bebek erkek mi kız mı oldu diye.Ve o kadını soyup karnını yarmıştınız.O gün iddaayı sen kazanmıştın erkek olmuştu ama o kadın ölmüştü.Şimdi iddaayı ben kazandım,o erkek çocuk benim.

Hangi savcı konuşsun?
Bıçak mı,yoksa cebimdeki silah mı?

.......

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi) Bizim Sarayın Faresi 5 Hocalı Katliamı

Bizim Sarayın Faresi 4 Engel Koyma!

+ Nasılsın abi?
- Bugün daha iyiyim.Sen erken kalkmışsın?
+ Evet,Matthew gelecek.Bugün onu kahvaltıya davet ettim.
- İyi yapmışsın.Hastan mı?
+ Hayır,okuldan eski bir arkadaşım.
- Anılar demek,yaşatın yaşatın.Gazeteyi uzat bakalım.
Dünyada neler oluyor öğrenelim.
+ Peki,ben kahvaltıyı hazırlayayım.Matthew şimdi gelir.İstediğin bir şey var mı?
- Teşekkür ederim Therese,şu anlık bir şey istemiyorum.

+ Seni koca göbekli.Saçların bile dökülmüş can dostum hoşgeldin.
* Hoşbulduk deli psikolog.Özlemişim,bir hayli iyi gördüm seni.
+ İyi olacağız tabi,gülmek varken üzülmek neden?
* Haha deli psikolog,hep beni böyle kapıda mı bekleteceksin?
+ Hadi geçelim içeri,o kel kafan üşümesin.

* Merhaba,lütfen zahmet etmeyin.
- Merhaba,ben Stanley.Therese'nin abisiyim.
* Bende Matthew.Sizden hep bahsederdi.Tanıştığıma memnun oldum.
- Bende Bay Matthew.
* Biz kahvaltıya geçiyoruz,sizde gelmez misiniz?
- Ben biraz rahatsızım,size afiyet olsun.

+ Yaşlanmışsın Matthew,eskiden kahvaltıda yirmi dilim ekmek yerdin.Saçlarınla beraber midende dökülüyor anlaşılan.
* Seni küstah,sen git kendi delilerinle uğraş.
+ Duyduğuma göre evlenmişsinde.
* Evlendik,bir tane bebeğimiz var.Eee Therese bir zaman sonra olmuyor tek başına.Sen evlenmeyi düşünmüyor musun?
+ Biz abimle mutluyuz.Dimi abi?
- Sevgili karıcığım,bir bardak su getirebilir misin?
+ Oooof abi,bozuluyorum ama.
- Şaka şaka benim canım kardeşim.Matthew sen ne işle meşgulsün?
* Therese ile beraber mezun olduk,psikologluk yani.Ama bana göre olmadığını anlayınca çalışmadım.Araba alıp satıyorum.Siz?
- Bende internet üzerinden satış danışmanıyım.Evi bulman zor oldu mu?
* Therese'nin verdiği adrese göre gelseydim bulamazdım herhalde.Baya karışık buralar.
- Neyle geldin buraya?
* Arabamla.
- Otopark buraya baya uzak,zor olmayacak mı geri gitmen?
* Otopark uzak diye kaldırıma park ettim.
- Anladım.

+ Ne zamandır davet ediyorum neden gelmedin Matthew?
* İnan kılımı kıpırdatacak halim yok.Oturuyorum koltuğumun karşısına,kalkıp gezmek umrumda değil.En sevdiğim şey sinema varya,onu bile gidesim yok.
+ Uyuşukluk kötü bir şey.
* Bendeki hayatın tadını çıkarmak.Uyuşukluk değil deli doktoru.

* Burası çok basık.Stanley rica etsem perdeyi açar mısın?
+ Ben açarım.
- Tamam Therese,rahatsız olma ben açacağım.
+ Ama abi..

* Ben sizin gerçekten engelli olduğunuzu bilmiyordum.Affedersiniz,çok özür dilerim.
- Ben engelli değilim,engelleri siz koymaya çalışıyorsunuz.
* Ne deseniz haklısınız.Çok özür dilerim.
- Özür dilemene gerek yok.Sen metrelerle hesaplanacak yolu arabanla gelirken ben kilometrelerce yolu sandalyemle gitmeye alıştım yada otobüs sürücüsünün beni istememesi artık hiç problem değil.Burada öylece yatmak da inan benim için sorun değil oturmayı seviyorum,hem ayaklarım tutsaydı da gezmeyi seven biri değilimki.Siz sohbetinize devam edin.Ben son model tekerlekli sandalyemle gezintiye çıkacağım.

Bir de unutmadan..
Zahmet olmazsa kaldırımdan arabanı alabilir misin iki dakika?
Benim otobanım orası da..

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu) Bizim Sarayın Faresi 4 Engel Koyma!

Bizim Sarayın Faresi 3 Aşk Üzerine

+ Bir insanın yalancı olup olmadığını anlaman için ne yaparsın?
- Soru sorarım.
+ Ne sorusu?
- Aşk mı para mı diye sorarım.Aşk derse yalancıdır ve bu tip kişiler genellikle doğum günlerinin gelmesini hediye toplamak için beklerler.
+ Aşka inanmaz mısın?
- Yalanla gerçeği ayırt edebilecek yaşa geldiğimden beri inanmıyorum.
+ Zamanın var mı?
- Evet,akşama kadar herhangi bir işim yok.
+ O zaman bugün seni bir yere götüreceğim.Gelirsin dimi? 
- Nereye? 
+ Neden sordumki,tabiki gelirsin.Garson hesap lütfen..

+ Burası neresi?
- Huzurevi.
+ Kafayı yemiş olmalısın.Beni buraya bırakmayı düşünmüyorsun dimi?
- Komikliği bırak Therese.Tüm Venedik'in konuştuğu o meşhur aşkı sana da göstereceğim.

- Ribel-Mario Cassato çiftini görmeye gelmiştik.
* Peki efendim.102 numaralı bekleme odasına geçin lütfen.Şimdi haber veriyorum.
- Teşekkürler..

* Mariii..
- Büyük Mario seni bu kadar mutlu görmek,ne sevindirici.
* Eskidik ama mutluluğumuzu eskitmedik.
- Ribel nerde?
* Misafirlerimiz var dedim.Kendi eliyle sıcak kahve yapıyor.Bu arkadaşı ilk defa görüyorum,erkek arkadaşın mı?
- Eski bir arkadaşım,Venedik'e yeni geldi ve sizi de tanımasını istedim.

* Merhaba ben Mario.
+ Bende Therese,memnun oldum.
* Üşüyorsun galiba.
+ Biraz,buraların havalarına alışık değilim.
* Lütfen ceketimi giy.
+ Gerek yok gerçe..
* Lütfen Therese.
+ Pekala,teşekkür ederim.

- Daha önce defalarca geldim,her defasında sizi beraber görürken tekrar tekrar mutlu oluyorum Mario.
* Biz iki vücutta tek kalp gibiyiz.Gerçekten Ribel sanki benim için yaratılmış.
- Geçen geldiğimde de Ribel aynı şeyleri senin için söylemişti.Böylesine bir sevgiyi nasıl yaşatabiliyorsunuz?
* Tek sebebi aşk.
- Aramızda aşka inanmayanlar var.Onlara ne demek istersin?
* Aşk olmasaydı nefes alamazdım,yaşanmalı.

Ribel: Hoşgeldiniz.Size ellerimle kahve yaptım.
- Teşekkür ederiz Ribel,bizde seni bekliyorduk.Kahveleri ben dağıtayım.
Ribel: Lütfen ben dağıtmak istiyorum.

....

Ribel: Kahveyi döktüm,çok özür dilerim.Hemen peçete getiriyorum.
+ İnanın hiç gerek yok ben lavaboda temizlerim.
Ribel: Berbat ettim,ceketinizi pantolonunuzu.Affedin beni.
+ İzninizle üstümü temizlemeye gideyim.Hemen dönerim.

....

+ Acil bir telefon aldım,izninizle gitmem lazım.Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum.
* Bizde Therese.
+ Marianne beni kapıya kadar yolcu eder misin?
- Tabi,izninizle.

+ Akşam burada yaşayan bir hastamla görüşmem var.Her şey dışarıdan göründüğü gibi değildir konu başlığı altında sohbet edeceğiz.Yavaş yavaş çıkayım dedim hastamı bekletmek istemem.İstersen sende gel.
- Biraz daha Mario ve Ribel ile sohbet edeyim,tekrar haberleşiriz.
+ Peki.Bu Mario'nun ceketi,vermeyi unutma.İçeride temizledim.Bu arada sabah aşkın varlığından bahsettin ya,üstüne kanıtlamak için beni buraya getirdin..
- Evet.
+ Elindeki ceketin cebindeki kağıdı okumanı isterim.Her şey dışarıdan göründüğü gibi değildir.Tekrar görüşmek üzere Marianne..

Ceketin cebindeki kağıt:
Sözleşme

Ben öldüğümde tüm mal varlığımı kocamın üstüne devredeceğim bu sözleşmeyi onaylıyorum..

İmza: Ribel Cassato

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu) Bizim Sarayın Faresi 3 Aşk Üzerine