13 Nisan 2012 Cuma

Savaşlar

+ Savaşlar?
- Küçük çocukların Allah'a dönmelerine bir sebep.
+ Ya aşk?
- Büyük çocukların,küçüklüklerine dönmelerine bir sebep.

Biraz votka lütfen.

+ Çok içiyorsun.
- Yanlışın var.Ben içmiyorum.
+ Votkayı niye söyledin o zaman?
- Bende tokuşturma hastalığı var,kullanıcı değilim.
+ Nasıl yani?
- Bir yerde okumuştum.
'Dünya şerefsizsin,bari sağlığına içelim' yazıyordu.
Bende onun sağlığına içiyorum.
Çünkü her gün doğan yüzbinlerce piç onu yaşatmak uğruna
Dünyaya geliyor.Bu dünya ölmez.

+ Dünyanın sonu gelmeyecek mi?
- Sonlar bizim ağzımıza sürülen bir parmak bal.
+ Yani?
- Son diye bir şey yoktur,yeni açılan kapı vardır.
+ Bir parmak bal dedin,ne yani kandırılıyor muyuz?
- Bal tatlıdır,bitene kadar keyfini çıkar.

+ Sen hiç gülmez misin be adam?
Akşamın soğuğunda asık suratın için mi çağırdın beni?
- Gülmem.En son güldüğümde 3 kişi ölmüştü.
+ Anlamadım?
- Bir insan güldüğünde düşmanını,ağladığında dostunu öldürürmüş.
Şimdi gülersem yüzlerce kişiyi öldürmek zorunda kalacağım.
Ben cani değilim.

+ Güvenini ne zaman kaybettin?
- Güven diye bir şey olduğunu öğrendiğimde güvenimi kaybettim.
Düşünsene kimilerine inanıyoruz adını güven koyuyoruz,kimilerine inanmıyoruz.
İnandıklarıklarımızın da 2 ayağı var,diğerlerinin de.
İnanmadığımız insanın bir yanlışını gördüğümüz için inanmıyoruz.
Peki,yarın inandığımız insanların diğerleri gibi yanlışa düşmeyeceğini
Kim garanti edebilir?
+ Aşka ne zamandır inanmıyorsun?
- Güvene inanmadığımdan beri.

+ Peki adalete neden inanmıyorsun?
- Şu karşıda dilencilik yapan kadını görüyor musun?
+ Evet.
- Az ileride tartının başında duran ufak çocuğu?
+ Evet,onu da görüyorum.
- Gelirken üstüne su sıçratan jipten inen adam var ya
O kadının kocası,o çocuğun da babası.

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu)

Kalbimdeki Sevgiliye Kapılarımı Kapamadım Hiç

+ Binmek üzere evden çıktığın treni uzaktan görürsün,
Kaçırmamak için var gücünle koşarsın ya,
Gişeden ücretini verip kapısına dayanırsın.
İşte o an kapılar kapanır.
Bendeki hayal kırıklığı öyle bir şey!
Kapın herkese açıkken, ben ardından koşup yetişmişken, gitmek öyle bir şey!
Ücretini mi vermedim? Bilmem.
O aceleyle turnikeden atlamış olabilirim.
Fazla iyimserim mesela...
Paranı vermediğim için gitmiş olabilirsin.
Hadi diyelim öyle,
Kaçak binenleri nasıl açıklayabilirsin kalbimdeki sevgiliye?

- Zamanında gelmedin hiç!
Hep son dakika yetişmelere bıraktın kendini.
Ücretini vermeden geçtiğin turnikede hep bir hayal kırıklığı bıraktım.
Gitmedim aslında, gelipte yetişemediğin yerdeydim ben.
Açıklama bekleme boşuna!
Hayal kırıklıklarına, hayal kırıklıklarım cevap olur.
Ben susarım, onlar zaten konuşur.
Gitmedim hiç!
Yetişme telaşından olacak ki görmedin beklediğimi.
Kalbimde ki bekleyişe senden başka kaçak yolcu sokmadım
Ve
Kalbimdeki sevgiliye kapılarımı kapamadım hiç!

+ Tüm kapıların açıktı, temiz şehrin kirli insanlarına.
Ben kız kulesi gibi tek olmak istiyordum.
Hani şu Türk filmlerinde bahsedilen 'mutlu son';
Senin herkesi gönderdiğin 'son durak' olmalı.
Ben seni seviyordum. Yalnız seni.
Senin kalbinde başkalarını görmekte neyin nesi?
Seni her kaçırdığımda son durağa koştum.
Beraber yolculuğumuz olmasa da olurdu.
Ben son olmak için arkandan koşarken;
Gitmek, terketmek, tekrar durak durak gezmek neden ?

- Kapanmayan kapıların arkasında bekledim seni.
Herkese açık kapıların arkasında masumca, kirlenmeden bekledim!
Tektin!
Kız kulesi gibi olmasa da, İstanbul gibi tektin!
Yaşanmaya değerdin.
Kirli insanlarla verdiğim mücadelede benimle olmalıydın.
Tek başıma piç gibi kalmamalıydım.
'Son'lar hiç bitmezdi o zaman.
Görebilseydin baş ucunda seni bekleyen beni,
Mutlu sona değil, mutlu sonsuzluklara ulaşırdık.
Ve sen durak durak koşup aramazdın kaçırdığın treni.
Durabilseydin, beklemeyi bilseydin bir durakta,
Koşarken çiğnemezdin seni bekleyen beni.
Kapılar açıldığında, yabancılardan çok tanıdık bir yüz aradım ben.
Senin suretini hiç silmedim gözlerimden.
Oysa sen hiç hatırlamadın yanında ki sen oluşlarımı.
Durak durak ararken kaçırdığın treni, kaybettin kalbinde aradığın beni.
Bir çok trenlere yolcu oldun da,
Söyle beni neden unuttun?

+ Seni unutmak, aydınlıkta gölgemi terketmek kadar imkansız.
Bindiğim tüm trenlerin raylarında ki gıcırtılar düğünümüzün fon müziği.
İnsan sevince kaybediyor benliğini
Ve insan yeni farkediyor damarlarında ki şarap rengini.
Hayaller anlamsız, gülüşler hayasız, sevmeler vicdansız.

Sevgili,
Sen bu şehrin demir yollarısın.
Herkes binerde içine,
Ben gelince mi yoldan çıkarsın?

- Sevgili,
Sen bu şehrin biletsiz sevdalısısın.
Seni her beklediğimde,
Bilerek mi geç kalırsın?

(+) Fatih BALCIOĞLU (Patrona Holi) & (-) Yonca YAVUZ

Kısa Dipnotlar

Bize gündüzü vadettiler
Önce geceyi geçmeniz lazım dediler
Bize mutluluğu vadettiler
Önce acıya katlanmamız gerektiğini söylediler
Sabret dediler,sabret
Her durumda dişlerimizi sıktık
Ve sonunda dişlerimizi de kaybettik
Şimdi bir derdim var
Anlatacak dişlerim yok..
Gündüze kavuştunuz
Siz acıya katlanmadan mutlu oldunuz
Şimdi ben kime küfredeyim?

Biliyorum,siz güzelsiniz
Üstünüzdekiler de çok pahalı
Peki kapatabiliyor mu içinizdeki malı?
Sevmeyenim çoktur,çok şükür
Doğruyu söylemek
Kötü birinin cenazesinde
Beddua edememek kadar sansürlüyken
Sevilmek ne kadar gerçek sahiden?

Tekme yersin
Ağlarsın
Kalkar,tekrar inanırsın
Tekrar yanarsın
Matematik yanıltmaz
Siz ne değer verirseniz verin
Koca bir sıfırın çarptığı her şey
Yine sıfır eder.
Uçucu madde kullandığım söyleniyor sağda solda
İnanma kağıt
Beni uçuran tek şey
Acıdan ibaret..

Karşınıza geçip hayat kahkahalar atabilir
Sorun değil
Parmak yediğinin farkına varmıştır
Hoşuna gidiyordur
Gülüp geçin..

+ Bugünde sana ayrılan sürenin sonuna geldik.Biraz aşktan bahset.
- Kelime israfı yapmamaya karar verdim,üzgünüm.

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu) 

Merak Etme Sende Seveceksin

Bende senin yerinde olsam sevmezdim 'beni'
Düşünsene
Her istediğine evet diyen biri
Ne kadar sıkıcı dimi?
Merak etme,sende seveceksin
Sende..
Tekme yiyince..

Belki de beni sevmemen lazım
Ben iğrenç birisiyim
Aklı olanın yapacağı şeyler yapmadım
Çok sevdim mesela..
Sen sıcacık odanda televizyon karşısında otururken
Ben kapına çiçeği nasıl bırakırım düşüncesindeydim
Kar çiselerken..
Senin annen,baban vardı mesela
Düşünmen gerekiyordu
Yada aranı bozmaman gereken arkadaşların
Onlar için karşına beni alamazdın
Ağlarken bir şey düşünemezdim
Belki mutluluktandı,belki acıdan
Ama ağlıyordum,affet.
Bizim karşımıza çıkacak engellere
Gözyaşlarımla sel yaratmaya çalıştım
Başaramadım,affet.
Sen beni yanına alamazken
Benim aldığım tek şey
Dudaklarından süzülen birkaç kelimeydi:
'Geri kalan hayatında mutluluklar dilerim..'
Ateş devam etti
'Bunu gerçekten çok isterim'
9 kelime ve bir can..
Dokuz canlı olsaydım,dokuzunu da alırdı da
Bir cana çok geldi
Bu kelimeler,affet beni
Affet..

Ve biliyorum,gencim
Karşıma daha çok kız çıkacak

En kötüsü de bu değil mi?
Biz yenildik
Biz kaybettik
Biz bile bile gözlerimize baka baka
Yalan mı söyledik?
Sen şehrimin çıkış kapısıydın
Ben bu şehirde ölmeye mi terk edildim?

Ve sen yağmur olup
Başka şehirlere mi yağmaya karar verdin?

Ben aslında üç kişiydim
Sen gelmeden önce yüzümü astım
Sen geldikten sonra ceketimi astım
Sadece seni izledim
Giderken kendimi asmaya karar verdim
Asılmış duyguları yaşadığım bu evi terk ederken
Pencereme 'kiralık' yazmaya karar verdim
Gerçek aşkın bu dünyada olmadığını bildiğimden
Kiralık duygulara evimi teslim ettim.

Sende seveceksin
Sende yazılar yazacaksın
Kağıdı ıslata ıslata..
Sende ağlayacaksın sevdiğini başkasıyla hayal edince
Beni anlayacaksın,
Başkasından tekme yiyince..

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu)

Ana Avrat Söveceğim

Başlangıç sessizce
Giderek bağrışmalar alıyor yerini
Ben aynaya bağırıyorum
Ayna duvara,duvar tavana
Sonumuz harika
Oradan geçen annem
'Kavga yok,müzik yapıyorlar' diyor
Ah evet,müzik.
Opera çalışıyorduk hayatla.
Dur kesme anne,konser yeni başlıyor daha.

4 yaşında koşmaya başladım
Bembeyaz bir tenim vardı,giderek karardım
İçimi karartanlara mı rastladım bilmem
Ama çok yoruldum
99 depreminde sadece rüya gördüm
Bir beşiğin içinde hızlıca sallanıyordum rüyamda
Uyandığımda bebek yerine konulan insanlardı
Dünya ise bir beşik,hiç acımadı
Neler oluyor dedim sus ve takip et dediler.
Gittim,gittim,gittim
Bir ustanın yanına çırak olarak verildim
Eti senin kemiği benim usulü
Ustam etli yemekleri çok seviyor olsa gerek
Kemiklerimi de beni oraya bırakan köpeklere attı
Kumarla orada tanıştım
Bir daha da bırakmadı meret
Ne zaman bir adım ileri gitmeye kalksam elimdekileri aldı
Sevgi,sadece bir kız ismiydi benim için
En çokta buna üzülürüm
Sevgi ve inanmak
Henüz çok küçükken alındı benden
'Sen hiç sevmez misin?' sorusuna
'Sen hiç insanlarla karşılaşmadın mı?' dedim
Ölüm bana geldiğinde çok küçüktüm
Elimdeki misketleri uzattım ona
'Seni almam lazım' dediğinde annemin paçalarına sarıldım
20 yıl daha istiyorum dedim,20 yıl
Baktı,baktı ve kafa sallayarak gitti
Azrail'e sevdirmiştim kendimi
Verdiği 20 yıldan yiyorum şimdi.

'Bana güven' diyenleri sevemedim bir türlü
Bunu bana ilk diyen şimdilerde mezarda
Bana onu hatırlatıyor
Güveniyorum,çık gel dedim defalarca
Niye gelmiyor peki?
11 yaşında elimdeki tasoları bıraktım
Ve oturup düşündüm
Milyarlarca insan var
Herkesin bir acısı oluyor
Herkesin bir sevdiği,bir nefreti oluyor
Peki değişen ne?
Sadece isimler..
Hepsinin iddaası 'yazsam roman olur' cinsinden..
Nietzsche'nin kitabını ilk elime aldığımda korktum,kapadım
Kafka denemeliydim,çünkü o da benim gibi her şeyden mahrum yaşamıştı
O da olmadı.
Kitaplarını alıp karşılarında konuştum
Deli dediler
Evet deli gibi anlattım hikayemi onlara
Sonra kendimden bir şeyler vardı onlarda
Zamanla gördüm,anladım.

Aptallar cesaretliydi
Doğruyu düşünenler ise suskun
Benim gözümde onlarında aptallardan bir farkı yoktu
Doğruyu söylememenin yalandan ne farkı olabilirdi?
Acıdan nasır tutmuş eller çaresizse
Diline de mi pranga vurur kalbindeki yara be adam?

Yazılarım ilk dergide çıktığında
'Yok bu bizi batırır,duygusal değil akılcı' dediler
Henüz 14 yaşında
Ben onlara çok duygusal bir sözle veda ettim
'Siktirin gidin'

Hayatımdan kısa kısa anektodlar geçtiğim bu yazı
Daha sonra yine devam edecek
Ama en kötüsü de ne biliyor musunuz?
Bu kadar kötü bir dünyada yaşamak zorunda olmamız.

Ve ben yine yaklaşık 1 saat sonra bineceğim metrobüste
Boğaziçi Köprüsü durağının oradan geçerken
Durağın yanındaki caddede trafiğin olmasını bekleyen yaşlı bir kadın göreceğim
Sürücüler yüzüne bile bakmayacak

Ve ben yine o kadını oraya muhtaç eden
Çoluğuna,çocuğuna,akrabasına

-Ana avrat söveceğim..

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu)

Böyle Bir Şey

Böyle Bir Şey

Sevgi hastanelik
Aşk,hastanenin morg bölümü
Elinde şırıngayla
Önlüklü hemşirelerden sus işareti
Bir şırınganın vereceği dozla susturabiliyorsan
Hadi sustur beni..

Aklımı kaçırmak üzereyim
Şu koluma bağladığınız serumdaki su
Eşlik eder mi
Elimdeki 70’lik rakıya?
Siz bir de yaşatmak istediğiniz kana sorun
Yaşamak istiyor mu,istemiyor mu diye
Eminim o da artık yaşamak istemiyordur
Kalbime yapışmış şerefsizi görür her an
Ciğeri yana yana..

Refakatçiler var
Teselli ediyorlar
‘Geçmiş olsun,son kez geçirmiş olsun’
Ulan geçmiyor işte
Senin hayatına da kene yapışsın da
Göreyim seni de..

Bekleme salonu orospu çocuklarıyla dolu
Ellerinde çikolata,çiçekle
Her hasta yangın içindeyken
Bunlar mal kaçırma derdinde
Böyle gidersen üstüne
Şaşırmayacaksın
Körük girerse götüne..


Koridor mahşer
Herkesin elinde bir idrar tahlili
Sikilmiş götün davası böyle bir şey.

Toz kaçmış gözler
Üstüne işenen pembe hayaller..

-Tozpembe yaşamak böyle bir şey.

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi) 

Bu İşler Bizi Aşk'mış!

+ Yaşar mısın benimle?
- Tabi ki seve seve.Ne kadar kalabilirim yanında?
+ Pardon yanlış sordum.
Yaşlanır mısın benimle?

Hangi aşk böyle başlamadı söylesene..

Bir oyundur aşk
Bu oyunun en değişmez kuralıdır;
Söz vermek.
Sözünü tutarsan sana aşık derler
Tutmazsan vefasız.

+ Gidiyor musun? Gitme.
- Sen en iyilerine layıksın.

Her oyunun ortak özelliğidir
Ne kadar bağımlısı olursan
O kadar kaybedersin
Yalan tesellinin aracıdır
Karşındaki sana son kez iyilik yapmak ister
Bahanelerini yumuşatır
Kırmak istemez
Ama o zaman bile kötülük yapar
Sana insanların gözüne baka baka
Yalan söylemeyi öğretir..

+ Çocuğumuzun adını ben koyarım.
- Olmaz,ben yıllar önceden koydum bile.

Gelecek bir piçken
Annesiz babasız kalmaya mahkumken
İnsandaki inanç boşluğunu doldurmak adına
Yaptığı şaklabanlık
Bir heykeltraş olsa
Dünyanın sekizinci harikası olabilirdi.
Yalandır aslında kalbe inen,
Gelecek gelmeyecekken..

Mükemmelmiş
Eşi benzeri yokmuş
Aşk'mış,hadi oradan!

- bu işler bizi aşk'mış!

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu)

Ayrılığın Bitişik Kelimeleri 2

Bakarken evinin penceresine
Bir çiviye çakılmış ağlamaklı bir perde
Artık bakma diyor
Neler öğretmişsin sen buna
Sanki senin ağzından konuşuyor
İçeriden dumanlar yükseliyor
Sinirlendin mi sen?
Sen herkese sinirlenmezsin
Yoksa yine mi fotoğraflarımıza baktın
Bizi el ele görürken mi çıktı beyninin kayışı?

İçimde bir sıkıntı var ki sorma
Sorma işte..

Sanki kırmızıyı Tanrı bela diye yaratmış
Nerede bir kırmızı görsem
Senin elinden şarap içmişler sanıyorum
Dudağından süzülürken
Üstüne,başına dökmüşsün tüm kırmızıların

Bir rimele ihtiyacım var..

-İyiyim.

Sadece sevinçlerimi uzatmam lazım
Gelecekte görünmeyen mutluluklar var
Elimdekilerle idare etmeyi öğrenmeliyim
Gittiğin yerde bekliyorum
Bir yoldasın ve gittin
Her yolun bir dönüşü olduğunu hesap ediyorum
Ve bilirsin
Ben her seferinde matematikten kalıyorum..

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu) 

Ayrılığın Bitişik Kelimeleri 3

Gömdüm..

Bir saat önce verdiğin acı,gözlerimde kurumadan
Sen sarı dolmuşla geçerken Galata'dan
Belki de ben nefes ala ala öldüm
Sessizce haberin bile olmadan..

Geç son kez karşıma ne olur

İstersen küfret
İstersen git de
Bir şeyler yap
Yine susarım bir şey demem
Bilirsin gurursuzum söz konusu sensen
Değsin yüzüm alnına
Reddedileceğimi bile bile yine elimi uzatırım sana
Ve bilmesen de en nefret ettiğim şeydir aslında
'Elimi uzattığım kişinin elimi tutmaması'
Çünkü o cesareti her zaman bulamaz
Bulamazdı bir daha..

İntihar fragmanları yarat kendine
Bir yanında benden gelen günaydın mesajları olsun
Diğer yanda verdiğimiz sözler
Acı bir kahve koy bunları okurken
Acıtsın..
'Olmuyordu zaten' diyen iyilik meleğine siktir çek
'Biz beceremedik' de,biz..

Sevgilisiyle tartışanlar olsun yanında
Ağlayanlar,zırlayanlar..
Aklına ben geleyim.
'Sen bana bunu yaşattın' de avut kendini
Gelinlikler içinde arkadaşların olsun yanında
Yine aklına ben geleyim
Belki de..
Böyle giderse çok gel diyeceksin
İstediğim 'kal' demendi
Demedin..
Canın sağolsun hiç değilse 'git' dedin
Başına bir şey eklemeden..

Neyse yine çok içtim ben bu gece
Anılarımız bende.
İstersen bir gün kuru temizlede bulabilirsin
Islanmış biçimde..

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu) 

Demir Tırnaklık 2

+ Patronaaa..
- Geldim
+ Bu sana geldi
- Eyvallah.

Ruhunu gardiyan kontrolüne
Teslim etmiş adamın hüznüyle yazıyorum
Selamlar olsun sana!

Patronundan laf yemiş işçinin yüzü gibi
Cehennemin dibi kadar sıcak buralar
Ve güneş bir hayli kızgın bakıyor dünyaya
İnsanların yüzü gülmüyor
Hayaller atılmış sobaya
Ne varsa yakıp yıkıyorlar
Ama hiç bir şey
Senin benim yanımda olmayışından
Fazla yıkamaz beni.

Ne varmış halinde be ahbap!
Sana atılan taşlarla saraylar yaptım bize
Geceleri defterlerimizde adam öldürürüz
Atarız çöpe
Çöpçüler hızımıza yetişemez yine.
Profesyonel canisin.
İnsanı bir karış mürekkepte boğarsın
Cümlelerle ağlarsın da
Kelimelerle sabrını sınarsın.

Kolay değil seni anlamak,anlatmak
Acıların aklının savcısı
Gözyaşın yüzünün kırbacı
Kalemin tilki avcısı..
Toplama hayatların ortasında
Çarpık kentleşmeler,
Bin türlü moloz yığınları..
Bazen bulunduğun yer iyidir diyorum
Bunları gördükçe
İçim mahzen oluyor,mahzen..

Hiyerarşi devam ediyor,
Bıraktığın gibi.
Hayatıma gelen bir gün sonra
Giden oluyor.
Çoğunluğu zaten ya kangiren
Ya götveren.
Yürümeyen dünyayı inip itsen ne çare!
O artık koca göbekli ahmak
Sensiz burası çekilmiyor,
Seni dakikaları sayarak bekliyorum ahbap!

- Özlendin.

Katibin Fatih Balcıoğlu

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu) 

Böyle Dünyaya Böyle Sanat

Dünyadan şikayetçiyim.
Berbat buluyorum,hatta iğrenç
Ölüyorum
Bu sefer arkamdan şikayet ediyorlar beni
'hani gitmeyecektin,neden bıraktın bizi?'
Bir uçak tarzı bir şeye biniyorum
İnsan gücüyle çalışan
Fazla yakmayan..
Bermuda üçgeni gibi bir yere
Gidiyor her yol.
Yerini ayırmışlar bile
O bölgeye girdiğin an uçak
Alçak uçuşa geçiyor.
Toprak dört gözle bekliyor
Kürek dünden saplanmış toprağa
'ne zaman kaldırıyoruz abi rahmetliyi?'
der gibi bakıyor,siyahlar içindeki ahaliye.
'Rahmetli de amma zahmetli' diyor dostlar
Kaşar olsalar tostuma koymazdım da işte
İnsan ölünce anlıyor kimin ne olduğunu.

Artık topraktayım..

Karıncalarla muhabbetim dostane
Yemek taşıyorlar kışa
Çalışkanlar doğrusu.
Sen ne taşıdın buraya diyorlar
Kalbimi diyorum
Açta neler varmış görelim diyorlar
Açıyorum..
Devamlı silip yazmaktan kararmış bir tahta
Ve kırmızıya bulanan bir balta
Cehenneme çağırıyor dostlar,üzgünüm deyip ayrılıyorum yanlarından.

Cehennem dedikleri burası olması lazım.

Kapıda siyasetçileri görüyorum
Arkalarında kadına düşkün erkekler
Yalancılar falan filan..
Saflarda boşluklar seziyorum
Siyasetçiler oralardaki boşluklara
'halk için konutlar yaptıracağız.' derken
Erkekler 'kadın verirsen oyum sana' diyorlar

Garip..

İnsanın olduğu her yer fitne,fesat
Dost denen kişilerin
Arkadan söylediği sözlerle
Bir albüm yapılır
Böyle dünyaya böyle sanat!

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu)

Onlar Hep Sorarlar

+ Neden?
- ...
+ Holi aklım sende kalacak.
- Ben aklımı sana çoktan teslim ettim.
Ona iyi bak.

'Şu çocuğu anlatsana' diyenlere
Boyumu,kilomu söyle geç
Kelimelerin omuz atar es kaza
Umutlanırım.
Yine saatlerce gözüm telefona takılır
Rehberimdeki kişilerden birisin ya
Aklım küçük ihtimallerle uğraşır
İnandıramazsın da onu
Çünkü tüm hücrelerinin şifresidir 'sen'
Hayalin olmazsa çalışmaz
Seni nasıl sevdim bir bilsen..

'Nerelerde ?' diye soranlara
Uyduruk bir adres söyle,geç
Ben yine her zamanki gibi
Sokağın köşesinden gözlerim seni.
Bakkaldan aldığın ekmek ve gazete gibi de
Yük olmam bedenine,
Rüzgarından sessizce ilerlerim.
Merak etme seni soranlara
Tanımıyorum der geçer,giderim..

Haksızlık yapma kadere
O bize hep güldü
Ama arkamızdan.
Olsun..
Ona bir gün yüzümüzü döneriz
Yaşayamaz acıdan..

'Seni hala seviyor mu?' diyenlere
Gül,geç.
Anlamasınlar bir şey
Milletin ağzına sakız oluruz
Duyar annen,baban.
Akacak kanım ben,damarda durmam
Taş olurum bastığın yollara da
Yine de üzülmene dayanamam.

Sen en iyisi beni soranları es geç
'Vazgeçtim' de;

- Vazgeç..

 Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi) 

Kıssadan Pis'le

Bazen unuttum dediğim oluyor.
Yalanım yok biliyorsun.
Vazgeçebilmeyi özlüyorum işte.
İnsan yeri geldi mi yersiz kalabilmeli kendine diyordun.
Oysa kendini kendim ettiğimden haberdar değil miydin?
Şimdi aklımın bir kenarını karıştırıyorum sürekli,
Kalbimin kapısında belirip burdayım diyorsun ya hani...
Utanıyorum.!
Varsın, ayrılığa gebe ellerle tutulsun ellerim.
El olmadan başkasına benimsin.
Aşk bir ihtimal değil midir zaten!
İhmallerin itinayla edildiği bir sevme biçimi,
Sonrası ayrılık vaktinin çıka geldiği...
Olsun be diyorum!
Olsun.
olsun.
Unuttuğum yerden yine seviyorum seni.. -Bilal Kızmaz

Bazen yaşıyorum dediğim oluyor
Nefes almak biyolojik sistemin bir parçası
Geri vermek sorun.
Tutuyorum içimde,
Hiç gitmemişsin gibi
Geldiğinde kaldığı yerden nefesim
Devam etsin vurmaya yüzüne.
Acıların olsun elinde nasırlaşan
Tam gülmeye başladığında
Çatlasın orta yerinden.
Her şeyin sonu olacağını bil mesela
Aklıma yine sen düştün,kahretsin
Sızlıyor kalbim derinden.. -Patrona Holi

Patrona Holi & Bilal Kızmaz 

Ruhumun Ezgileri

+ Ömür olabilirim ömrüne,
Yanımda kalırsan eğer..
Sabah portakal suyu içeriz.
- Yanında kalamayabilirim,üzgünüm.
Nefes olabilirim mesela,
Sana yakın olmak adına..

Diyorum ki..
Tek heceden ibaret değilsin sen
Varlığın milyonlarcasını canlandırır
Aşkı,mutluluğu mesela.
Hani gün gelip 'gitse?' diyorum
İçerken kafamı yaslayacak omuz
Bulamıyorum..

Üç meleğin ikisi omuzlarımda
Üçüncüsü çadır kurmuş
Kalbimin ortasında.
'Sen' bandıralı gemi
Yanaşır kıyılarıma.
Ve sorarım 'neden?'
Gözlerinde görürüm
Hiç olmadığı kadar benden..

Ele verirken düşüncelerimi
Gözlerinden kaçacak bir hapis arıyorum
Müebbet yemiş mahkumun çaresizliğiyle
Yazıyorum..

- Ben seni seviyorum.

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi)

Demir Tırnaklık



+ Patrona Holiiiii!
-Evet,benim.
+ Mektubun var.


Sana beraber çay içip konuştuğumuz
Hayal mahsüllerinin tozlu caddesindeki evimizden sesleniyorum.
Merhaba kadim dostum Patrona!

Nasılsın diye sormayacağım.
Biliyoruz ki dünya kötü
Ama can verdiğin kelimeler inletiyor yeri göğü.
Ve asilsin o çok sevdiğin atlar gibi.
Kimileri ayakları üstünde dururken
Kimileri başkasının kucağında durmayı tercih ederdi.
Evet,sen hala ayakları üstünde duran
Düşünceleri düşlere giremeyen kişisin.
Patrona'sın,evelallah..

Bu mektubu okurken yine göz torbalarını
Ovuşturuyorsun,biliyorum.
Belki gördüklerine inanmak istemiyorsun
Ya da gözlerine perde çekildiğini düşünüyorsun.
Yanlış..
Ne yazık ki hala insanların kötülük filmi hala devam ediyor.
Yaşamayı iple çekerken umutlu gözlerle,
Karamsarlık seni intihara halatla çekiyor.

Seni yavaş yavaş anlıyorum Patrona.
Hayatının seyir defterine tırnak açarak yazdığın 'canlılar'
Hayvanların pis ellerindeki tırnakların kiri kadar olamadılar.
Senin dediğin gibiydi her şey
'Doğru düşünce,düşünce kazanılan düşünceydi.'
Bilemedim,affola..

Her düşünce bir bebekti ve sahipsiz bir piç gibi
Cami avlusuna bırakılamazdı.
Asıl zanlılar seni bebek taciri göstermeye çalışıyorlar,
Piçlerini sahiplendiğin için.
Düşüncelerin yüzünden bedenin
Demir parmaklar ardında.
Ama düşüncelerin nefesini aldığın havanın
Çok ilerisinde,ayyaşları ayıltmakta..

Seni sevmeyenler var Patrona
Onlar zaten sevmesinler.
Çünkü sen onlar gibi Nobel'i almayı hayal etmedin
Çünkü sen Nobel'i reddetmeyi hayal ettin can dostum..

Kelimelerim boğulmaktayken bu engin deryada
Kendine iyi bakmanı istiyorum.
Sevenlerinin selamı üstünde,unutma lütfen.
Bir daha ki mektupta görüşmek üzere..

Katibin Fatih Balcıoğlu

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi)

Güz

+ Hata kimde?
- Özür dilerim.
+ Ben özür dilerim saçma soruydu.
Hata tamamen bende.Ben sevdim ilk önce.

Susarım..
Kızgınlıkta yok değil inceden
Yuttuğum kelimelere mi
Yoksa astığım yüklemlerime mi
Kızmalıyım,bilemem
Bir pardesü gibi kullanılıp
Eskimiş bir gardolaba çakıldım
Bazen siktir olup gitsem diyorum
Gitmek eylemini koltuğumun arasına verirdin
Tuvaletten doldurduğun suyu da
Arkamdan değil,
Başımdan aşağı dökerdin
Bir an önce gideyim diye..

Anlatacak kelime bulamazdın bu aşka
Ulan Türkçede deprem mi oldu
Anlatımında fena değildi hani
Yoksa başka alfabeden mi ayarladılar seni?

Güzeldi her şey
Bana güz'eldi hep
Önce kışımı aldın,sonra baharı
En son yazımı,alınyazımı..
Ben göremedim güzü
Önce güzü göremedim,sonra yüzünü.

Evet kalmalıydım ben
Çünkü ben sevdim
Ben acı çekmeliydim
Evet gitmeliydin sen
Kalmamalıydı hiçbir şey
Şehrime yansıyan gölgen bile..

Biliyorum,çok sevdin beni
Ben ağlarken
Sen olmayan bıyığının altından güldün
Orada anlamıştım zaten,

- Üzgünüm.

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi) 

İstiklal'e Dokunma

Çok bilmiş gibi
Bilmiş gibi
Miş gibi
Geçmiş zamanda kaybolmuş gibi
Yaşın kaç gerizekalı
Anlatıyorsun bilmediğin yeri

İstiklal'e dokunma o zaman!

Sen bilmezsin fazla kaçıranın
Kendi evindeymiş gibi caddeyi inlettiğini
6 ay kaldırımlarında yattığım yeri
Benden daha iyi bilemezsin.
Hem nereden bileceksin söylesene
Saçları belinde,elinde gitar
Olan birinin 'çıkar kimliğini,polis' diyeceğini
Dünyada duymuş musundur
Kadın polisin deşifre olmamak için
Striptiz yaptığını..
Burada mevcut.
Bilmediğin yer hakkında yorum yapma angut!

İçmek kadar zevkliydi ara sokaklara işemek
Altına çekmiş orospu çocuğu arabayı
Barlarda indiriyor etek!
Yemek yemek güzeldir de işte
Caddede çöp karıştıran ihtiyarları gördükten sonra
Yemek için vicdan gerek!

Travestilerle dalga geçer yavşak
Sorsan bilmez hangisi siyah hangisi ak
Zevkten mi yaparlar sanırsın o işi?
Türkiye'de onlara sunulan tek imkan orası
Onların ağzından dinle de anlarsın
Nasıl oluyor bir hayatın bitişi..

Deniz görmemiş yerlerde yaşayan kamil
İstiklal'in ara sokaklarından Marmara'ya dalar
Çok girme oralara sikilmiş hayatlar var.

Orada kaldırım olmak zor
On binler geçer üstünden
Bilmiyorsan sallamayacaksın
Tuvalette kullandığın yerinden!

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi) 

Yaşar mısın Benim Yerime ?

Üşür sensizlik
Üstüne pardesü veririm de
Geri getirmez hiç bir şey
Sanki her yer soğuk
Her yer sessizlik.

Güneş görmemiş canlılarım var benim
Mesela bir buket çiçek
Senin elinde yaşayacağını hayal ederken
Kaybettim onları
Hiç bir fotosentez kurtaramadı
Gördüm ve inandım
Aşk ölümcül bir hastalıktı..

Yaşamın boğazına bir bıçak darbesi
Sevmek ölmenin hazırlık süreci
Ölürken bile
Pamuk tıkarlar götüne
İçindeki sevgi dışarı kaçmasın diye.
Berbat bir şey doğrusu
Seviyorsan ne yemek ne bir yudum su..

Kuyuya atılmış taş
Karanlıktan görülür mü?
İnsan severken görür mü?
Zor..
Şırınga vururlar koluna
Eroin bağımlısı gibi
Uyuşturucu bağımlısı gibi
Sonra git kolaysa
Kaya koyarlar yoluna..

Savurganlığım üstümde yine
İçimi tutamıyorum
Kelime üstüne kelime
Alaaddin'in lambası gelse elime soracağım
Tek isteğim:
'Yaşar mısın benim yerime?'

Patrona Holi

Günün Önemine İşetilen Saçmalıklar

Yunus Bilal Uslu

Bilek ağrımın, sebeplendiğin yürek acısını 
Bastırabildiği bir anı yaşayıp, 
Gebe bırakıyorum geleceğe.
Sensiz günler için umut suluyorum
Sevimsiz hela saatlerimde.
Gözlerini anıyorum,
Deliği bulma çabalarımın telaşında.
Gurursuzluğumu anıyorum,
Gelmişini geçmişine gönderip,
Ana avrat sevip sayaraktan.
Sana kanıyorum epey sonra,
Tükürüyorum içlenerek,
Sidik yarışlarını bir bir izletir, kan çekerek gözlerim.
Sek mi içilir yoksa,
Konsantre yalanlarla bezenmiş sözlerin.
Bir müddet şiirime susarak devam ediyorum,
Sonra konsan diyorum aşkın taşlanmış ağacına,
Korsun diyorum korsan gönlünle kör beyinlere,
Kor san diyorsun kurşun sesinle,
Kanıyorum düşüncelerime,
Bir susmak süpürüyor dilimi,
Ve bir umumi helanın merdivenlerini tırmanıyorum,
Sana ait bir büyük bedeli ödüyorum,
İçimde bir ıslanmışlık huzur veren,
Gidiyorum…

Patrona Holi

Gitmek şimdilerde ruhun bıçaklanmış sancılarına
Değen bir hemşire eli
Ve kimse bilmiyor gidebilmek
Kalanın insanlığa bahşettiği
Bir sevda ceseti..
Gözler görevini yapmaz olur
Sanki yanlış yerdelerdir
Bedeni düşürür,çünkü devamlı
Arkada kalanları gözlemektedir.
3 doğrun olur ya
Elinde neşterle yanlışı aramaya koyulur
Yanlış nefsi eritmeden cehenneme
Yola koyulur.
Başka yeri yoktur dünyada piçtir
Babasından aldığı cesaretle canlıya takılan diştir.
Babası şeytan,anası zebani
Öğrenemiyoruz kovulmadan gitmeyi!
Umuttan bahsetme: o diriltilmeyi bekleyen ölü
Dünyadan bahsediyoruz!
Canlı yaşıyoruz ölümü!

Patrona Holi & Yunus Bilal Uslu 

Gitmek Prangasız Hapis

Patrona Holi

Açabilir misin dudaklarını yalnızlığa?
Ve çıkabilir mi bir küfür gibi yüzüme çarpan kelimelerin.
Sahi o kadar kolay mı gitmelerin?
Sevmiştim oysa,vücudundaki her zerreyi
Gelsin,ne olur tutma gelsin
O kollarında kapanan göz kapaklarım
Son kez dudakların dudaklarımdayken kapanıp gitsin..

Bircan Namee Özer

Parmaklarım dolaşırken teninde bir senfoni yayılır
Hücrelerimde gitmelerine isyankar olur cümlelerim...
Gel desem gece karanlığına inat
Bedenim de kokan yalnızlığa inat gel sarıl desem
Ya da sen yorulmasan ben gelsem eskisi gibi
Ben sen değil biz gibi !

Patrona Holi

Her hayal cami avlusuna bırakılan bir piç gibi bırakılamazdı
Hayalimiz yaşıyor değil mi?
Çok iyi bilirsin,saçların ıslak bırakamam seni
Yüzüm kurulamazsa görevini yapmamış
Aptal bir bekçi hisseder kendini
Hala seviyorum seni,ellerim bedenindeyken kalbim kolunda
Kusursuz cinayet yoktu,sebepsiz gitmeler dışında.

Bircan Namee Özer

Sebepsiz gitmelerin dışında
Lüzumsuz gelişlerinin kölesi oldum sonunda...
Sen miydin ben miydim
Var mıydın yok muydun
Hiç miydin çok mu bilemedim...
Bedenim de parmak izleri kalmış bir aşkın kurbanı oldum
Zamanla sen ise birinci dereceden şüpheli!
Şimdi kim dokunursa tenime ilk senin ellerin tutuşacak..

Patrona Holi & Bircan Namee Özer 

Vicdan Tüccarı

Patrona Holi

Vicdanın siparişi olmaz
Ticareti olur.
Sen iyiysen, karşındaki iyidir.
Ve çoğu zaman
İnsanın amacı karşındakinin iliğidir.

Kötülerde bazen tertemiz görünür
Ağda yapabilirler duygularına
Ama kökü kalır bedende.
İlahi karamsarlığım
İnsanları cehennemlik görüyorum sayende.(!)

Cephanemde mermi
Çevreyi kısık gözlerle izliyorum
Ve filmin en alıcı yeri
Merminin girdiği yerden çıkan
Sıcak kan kokusu hissediyorum kendimi.
Parçalanmış et parçaları
Dehşetimin kılığına giren caninin
Son izleri.

Ortalık toz duman
Ortalık yüzü toz tutmuş bir sürü insan
Vereceğin birşey yoksa
Olmaz ne arayan,
Ne de soran!

Kadir Ekici

Bazı şeylerin sahteleri vardır hayatta
Defoluları
Defolu insanlar
Defolu aşklar
Defolu dostluklar
Hayatımdan bi zahmet def'olun

Hiç farketmeden girerler
Bertaraf edip çıkarlar
Bağlanırsın,
Can dersin
Aşk dersin
Nefes dersin bazen
Nefesini keserler, canını sıkarlar, kanını emerler
Yalandan kokmuş ağızlarıyla

Sömürücüdürler
Seni hayatlarına girdirirken
Senden ne koparacaklarına bakarlar
Hayatından çıkarkende aynıdır bu

Aslında hata hep bizdedir
Ama bizimki hatadan daha ziyade insana insan gibi yaklaşmaktır
Hani,
Herkesi kendi gibi görme durumu
Yanıldığımız nokta burası işte..!
Evet, tam olarak bu

Birileri sana birşeyler vermek
Hayatına birşeyler katmak için değil

Senden birşeyler almak
Hayatını çalmak için gelirler...

Dediğin gibi işte
Verecek birşeyin yoksa
Ne arayan!
Ne soran!

Patrona Holi & Kadir Ekici 

En Fazla Ölürüz

Patrona Holi

Uyursun..

Morfinlerin sağ yanındayken
Sen solunda bir caniyle uyursun.
Spazmların nöbet geçirirken
Sen sadece bir insan için nöbet tutarsın.

Ve kanarsın..

Kalbe baş kaldırırsan yanarsın.
Önce düşüncelerini ele geçirir.
Sonra bileğini,
En son bil'eklerini..
Bu yüzden bilemezsin
Neşterin önce nereni hedef alacağını.

Ve ağlamaların..

Ruhunun bir kalbe teslimiyet sancısıdır.
Bir süre sonra beyninin savcısı
Uykusuzluğun kamçısı
Attığın adımların avcısı olur.
Havalelerinin koluna girer sessizlik
Zamanla içini kemiren pisliktir aslında.
Kahve ve sigaramla 3-5 nöbetindeyim
Bu gece..
İçimdeki şerri mahşerle temizleyeceğim sessizce.

Bak kadın!
Seni sevdiğimi söyleme bedenime
İntihar komandoları yetiştirir
Bir daha dokunamazsın tenime..

Gamze Gedik

Uyanırım..

Uyandığımda ise aslında hiç uyumamış olmamın uykusuzluğuna sarılır,
avuturum geçmişimi, yanıma iliştirilmiş bir portreyle.
Nöbet tutamam ben,
nöbet tutar beni,
sinir krizlerimin bana tutunması sonucu gebe kalır gibi
tutar ansız nöbetim ve söyleyemem,
hiçbir şey söyleyemem ben.

Ve kanarım..

Yan ağrım olur, solum hep ağrır, taşıdıkları sebebiyle de çok ağırdır.
Sonra düşünemediklerimi kaybederim,
daha da önce kanımı.
Bileklerimi süslerim bir iki neşter yardımıyla,
doktorculuk oynatırım intiharlarıma
ve unuturum hangi bileğimden başlayacağımı..

Ve göz yaşlarım..

En çok içime ağlarım, dışımda ki pisliğe dokunmasın diye su.
Ruhsal bozukluklarım,
kişisel kayıpların toplandığı ayıplarım,
onaramaz hiçbir yardım.
Uykusuzluğun yancısıdır ağlamalarım,
sessiz değildir aslında ne yatağım duran ne dört duvarım da asılı olan
ama zamanı gelince de çok güzel susarım.

Peki sen, sen bu gece hangi sancının yandaşısın?

Dur adam!
En durulmaması gereken yerde dur , mesela sevdiğini söyle de öyle dur.
Mühim değil en fazla ölürüz,
benim elim tenin de senin gözün bileklerimde..

Patrona Holi & Gamze Gedik 

Trafoya Astım Geceyi

Patrona Holi

Karakterleri oturmamışların
Oturduğu kazıklar boyumu aştı.
Ve cesaret; henüz 17'sinde
Dünyayı kurtaranların önüne koyulan
İki tabak aş'tı.
Gözyaşından bardak taştı.

İndirdim bu gece trafoyu
Üstüme verilen elektrik kesik
Üstüme çöken gece delik deşik.
Dışarıdan baksan bana
Karşında Charlie Chaplin var.
İçime girsen
Düşeş gelmeyi bilmeyen bi milyon zar...

Beyne regldir gözyaşı
Akacak kandır durmaz işte
Karamsarlık sancısıdır
Dünyamız kararacak bu gidişle.

Yalnızlık, dişlerini indirdiğim bir Piç'ti,
Babası oldum senelerce.
Dilime prangalar çektiler
Bir mutluluğu söyletmediler, bir de 'iki kelime'..

Doğru düşünce, 'düşünce' kazanılan düşüncedir.
Hayattan bunu öğrendim;
Sevdiklerimden tekme yiyince...

Ertuğrul Öksüz

bir anı canlanır gözümde yada ufak tefek çocukluğum gelir aklıma
Hayattan öğrendiğim şeylerim haddi hesabı yok. Şimdi zaman sustu.. Ve bir çocuğun iki çift gözünden hayat anlatıldı..

Şimdi ne zaman bir güneş batsa ben doğarım,
ne vakit çocuklar o şen şakrak sesleriyle oynasalar,
Ben kendi kendime ölürüm haberiniz olmaz.
Herşey olurdu zamanla, herşey de ölebilirdi.
Mutluluğa sırtımızı verdik, çektiler..
Düştük, küçüktük, ellerimiz küçüktü.
Büyüdük ellerimiz hala küçük, acıları büyük..
Aza kanaat et dediler, ettim;
kaybettim, kandım.
Hep kandım, üstüm, başım, ellerim hep kandı..
Ben sadece kendime yalnızdım, size kalabalık.
Konuşmaya çalıştım bir balkon demirindeki siyahlığa
iç karartmış dünyaya, kapılarını örtmüş.
Yandım kendi kendime, en çokta size söndüm,
yanmadan alev aldım, parladığımla kaldım.
Yandık, bir parça anneye,
bir parça ele yandık.
Bitirdiler herşeyi,
inatla öfkeyle.
Kalabalık öldüm bu sefer,
öyle öldüm ki kimse yoktu yanımda.
Tekrar doğduğumu sandım.
Yanıldım !
Yanılmakla kalmadım.
Yandım, saçlarım yandı,
oyuncaklarım kül oldu, toplayamadım...
Yıllar geçti kalan tek anı bir resimdi.
Kalan tek anı bendim.
Kalan tek anım annemdi...
İstinasız kaldık, bekledik,
beklemeyi özledik,
sonunda hayat elimizi bıraktı..
Herşeyi topladığımızda kalan tek anı bir hiçti...


Patrona Holi & Ertuğrul Öksüz 

Asker Cennete Gider, Şehit Olunca.

Acıydım..
Milletimin bağrına saplanmış 8 mm kalaşnikof mermisi
Analarımın gözünde yaş olurken
Kimilerinin cebine milyar dolar soktu.

Terörist ararken 50 cm'yi bulan karlı dağlarda
İçemedim mataramdan su.
Palaskam genç kızlarımızın
Gelinliklerinde kuşak olurken,
Dağdaki köpeklerin oldu kabusu.

Affet beni anam..
Yanına gelmek için
Gün saymaya zamanım olmadı.
Burada saydığımız tek şey, leş!
Yarına verdiğimiz mirasımızdır,
Yanımda yatan 12 güneş.

Ülkemde yeşillikleriyle
Boğaza kurulan insanlar vardı.
Benim ise boğazımdan geçmeyen
Bir kuru ekmeğim ve kamuflaj
İçin üstümde taşıdığım yeşilliklerim.

Gücenmedim anne..

Kına yakan oldu..
Kınayarak vatan kurtaranlar.
Yan gelip yatıyorsun diyenler oldu.
Yan gelip ülkenin üstünde yatanlar..
Bilirim ki bayrağımı al yapan üstündeki kandır.
Unutmasın milletim, kemiklerim sızlar.

Vesselam Türkiye için ölüm bazen Şemdinli'dir
Bazen Çukurca.
Ağlama Anadolu'm.
Asker cennete gider, şehit olunca.

Patrona Holi

Anlamayana Davul Zurna Az

Çöplükte yaşayan horozlar
Ağzından yalan düşmeyen dostlar
Üstüne bastığım postlar
Çift kaşarlı tostlar..
Hicv-i Hümayûn’un da diyecekleri var,dinle!

Kürkçü dükkanıyım.
Bu soğuk dünyada üşümemek için
Çevremdeki hayvanların canını alıyorum.
İşsizlik diye bir şey yok,
Bana gelecek en büyük kötülük sabırdan.
Dükkanın önünde tilki kuyrukları var,
Artık sığmıyor kapıdan.

Düşene elini uzattığında yapacağı ilk iş
Elini merdiven yapıp başının üstüne çıkmak olacaktır.
Kötülüğü insanlar üretti
Şeytan ustabaşı oldu
Bu böyledir,böyle kalacaktır.
Zaman değişti..
Melek iş birliği yaptı zalimle
Deveye hendek atlattırdım da
Yine de uğraşamadım cahille.

Yaşamak isteyenlerin yaşlanmaktan korkması ne komik
Bunlarla uğraşmaktan kaldım bir deri bir kemik
İnsanlara güvenmek,hayatta yaptığım en büyük delilik!

Televizyonda adam olmak istiyorsan önce hadımsın
Öyle bir olta yap ki kendine,gelmeyen balık utansın.
Sakın ses çıkarma,hakkını ararsan yanarsın !

Şimdilerde kin güdemememin cezasını
Kaçırdığım keçileri güderek ödüyorum.
Gözlerim bilimin son icadıdır
Gördüklerine istemez yorum!

Patrona’nın kaptan köşküne geç gidelim Holi
Şehrin pimini çektim her yer enkaz.
Bilirsiniz anlayana sivrisinek saz,
Anlamayana davul zurna az !

Patrona Holi

İşte Orası Kader Kısmet



Yıllardır siyasetçilerin seçim malzemesi,
Sohbet edenlerin dokundurmadan geçmediği,
Zayıfın ağlama sebebi benim.
Ben kim miyim?


Tanışalım o halde.

Merhaba ben tüyü bitmemiş yetim
Öncelikle gözünüz aydın,artık tüyüm bitti
Yolunmadık bir yerim kalmadı.
’Hak verilmez,alınır.’ anlayışıyla kalemi elime aldım.
Hayatımdan bahsetmeliyim az biraz..
Hayata selam verdiğimde ‘bu çocuk iyi değil,alın küveze’ dediler
İzm’lerle büyüdük
İlk yediğim tokat hümanizmden bahseden edebiyat hocamdan geldi.
’Tüm Müslümanlar kardeştir’
Diyerek Panislamizmden bahseden işyerindeki hacı ustamla ayrılmamız
Vermediği haftalığım yüzünden oldu
Kul hakkı dedim,hassiktir dedi.
Bulunduğum ülkede ya işverensin ya da götveren
Üçüncü bir ihtimal yok.
Hepimiz birer götveren olduk,olacağız.
Belki de söz hakkı veren olsaydı
Hiç işçi hakkından bahsetmezdik bile.
Aşklarımızdan bahsederdik,boyumuzu aşan aşklarımızdan.
Sevdiğimizinde babası ‘ben işsiz adama kız vermem’ dedi ya,neyse..
Önüme torba uzatıp seç dediler.
K’yi seçtim
Kader,kısmet dediler.
Çok şükür dedim
T’yi seçmedik ya,çok şükür
T’yi seçseydim taşşak geçerlerdi herhalde.

Beni orada,burada arama
Benim zamanım çoktur
Her istediğinde sana en yakın aynada olurum
Konuşur muyum?
İşte orası ‘kader,kısmet..’

Patrona Holi

Türkü Söyleyecektim Yahu Türkü.

Bir türkü söyleyeyim de sesim açılsın be.
Deneme birki 
Deneme birk
Deneme bir
Deneme bi..
N’oluyor lan yine mi bir terbiyesizlik yaptım ?

+ Ah aptal çocuk görmüyor musun deneme dedin,den-emme..
- Eee?
+ Bu ülkede emme-gömme yasak.İnternet yasağı var.Aman sus! Komşularımız duyar,polis çağırırlar.Polis 3-5 kuruş fazla alayım diye sokaklarda hükümet karşıtı arıyor.

Rızan varsa dudaklarım,evlenmek istiyorum dilimle
Ana avrat sövmeliyim,olağanüstü hal ilan edilmeden ülkemde.

Nüfus artışı durmasın diye prezervatif fabrikalarının kapatılması böyle zihniyetlerin akıllarına gelir.Ben şimdi göt desem,yaptığınız ibneliği ifade etmekte yetersiz kalmaz mı? Ya da yaptıklarınıza hiçbir küfürün yetersiz kaldığından mı yasaklandı kelimeler? Yapın lan yapın.Üç tane çocuk yapın.İsimlerini de Mustafa,Kemal,Atatürk koyun.Ben şimdi ‘koyun’ dedim,hükümetle aynı cümlede kullandım diye koyunlar darılmaz mı bana…

Neyse,ne diyordum.Türkü söyleyecektim yahu,türkü.
- Yiğit muhtaç olmuş kuru sabuna
Bilmem söylesem mi,söylemesem mi?

Böyle miydi lan..

Haziran 2014 Resmi gazete:
Yeni çıkan yasayla üç çocuğu olmayana sabun satmak yasaklandı.

Patrona Holi

İçim Dışım Birdi Benim

İçim dışım birdi benim.
Beni parçalara ayırmadan önce…
İlk başta içi yarılmış kollarımın damarları verildi
Mutsuzluğumu bekleyenlere.
Ellerde gezindi zafer şarkıları eşliğinde.
Kanlarımla köşkleri boyandı kırmızıya.
Bakma sen bana
Senin için bu kanlar damarda dolaşırdı
Sen beni başkalarına teslim etmeden önce…

Her şey bizden bir şeyler götürüyor
Açma radyoyu,dinlemeyelim bir şey.
Ayrılık ‘çalar’ korkarım.
Kirpiklerim esas duruşta
Bir ‘resmi’ tören düzenlesek diyorum
Yırtmadan son ‘resmi’
Kar var,soğuk var
Göz kapaklarım düşmeden halledelim,
Sonra ‘güzel’ gören olmaz seni.
Bakma sen bana,saçmalıyorum
Ben seni böyle severdim,
Beni öldürmeden önce…

Fatih Balcıoğlu (Patrona Holi)