2 Mart 2012 Cuma

Bizim Sarayın Faresi 4 Engel Koyma!

+ Nasılsın abi?
- Bugün daha iyiyim.Sen erken kalkmışsın?
+ Evet,Matthew gelecek.Bugün onu kahvaltıya davet ettim.
- İyi yapmışsın.Hastan mı?
+ Hayır,okuldan eski bir arkadaşım.
- Anılar demek,yaşatın yaşatın.Gazeteyi uzat bakalım.
Dünyada neler oluyor öğrenelim.
+ Peki,ben kahvaltıyı hazırlayayım.Matthew şimdi gelir.İstediğin bir şey var mı?
- Teşekkür ederim Therese,şu anlık bir şey istemiyorum.

+ Seni koca göbekli.Saçların bile dökülmüş can dostum hoşgeldin.
* Hoşbulduk deli psikolog.Özlemişim,bir hayli iyi gördüm seni.
+ İyi olacağız tabi,gülmek varken üzülmek neden?
* Haha deli psikolog,hep beni böyle kapıda mı bekleteceksin?
+ Hadi geçelim içeri,o kel kafan üşümesin.

* Merhaba,lütfen zahmet etmeyin.
- Merhaba,ben Stanley.Therese'nin abisiyim.
* Bende Matthew.Sizden hep bahsederdi.Tanıştığıma memnun oldum.
- Bende Bay Matthew.
* Biz kahvaltıya geçiyoruz,sizde gelmez misiniz?
- Ben biraz rahatsızım,size afiyet olsun.

+ Yaşlanmışsın Matthew,eskiden kahvaltıda yirmi dilim ekmek yerdin.Saçlarınla beraber midende dökülüyor anlaşılan.
* Seni küstah,sen git kendi delilerinle uğraş.
+ Duyduğuma göre evlenmişsinde.
* Evlendik,bir tane bebeğimiz var.Eee Therese bir zaman sonra olmuyor tek başına.Sen evlenmeyi düşünmüyor musun?
+ Biz abimle mutluyuz.Dimi abi?
- Sevgili karıcığım,bir bardak su getirebilir misin?
+ Oooof abi,bozuluyorum ama.
- Şaka şaka benim canım kardeşim.Matthew sen ne işle meşgulsün?
* Therese ile beraber mezun olduk,psikologluk yani.Ama bana göre olmadığını anlayınca çalışmadım.Araba alıp satıyorum.Siz?
- Bende internet üzerinden satış danışmanıyım.Evi bulman zor oldu mu?
* Therese'nin verdiği adrese göre gelseydim bulamazdım herhalde.Baya karışık buralar.
- Neyle geldin buraya?
* Arabamla.
- Otopark buraya baya uzak,zor olmayacak mı geri gitmen?
* Otopark uzak diye kaldırıma park ettim.
- Anladım.

+ Ne zamandır davet ediyorum neden gelmedin Matthew?
* İnan kılımı kıpırdatacak halim yok.Oturuyorum koltuğumun karşısına,kalkıp gezmek umrumda değil.En sevdiğim şey sinema varya,onu bile gidesim yok.
+ Uyuşukluk kötü bir şey.
* Bendeki hayatın tadını çıkarmak.Uyuşukluk değil deli doktoru.

* Burası çok basık.Stanley rica etsem perdeyi açar mısın?
+ Ben açarım.
- Tamam Therese,rahatsız olma ben açacağım.
+ Ama abi..

* Ben sizin gerçekten engelli olduğunuzu bilmiyordum.Affedersiniz,çok özür dilerim.
- Ben engelli değilim,engelleri siz koymaya çalışıyorsunuz.
* Ne deseniz haklısınız.Çok özür dilerim.
- Özür dilemene gerek yok.Sen metrelerle hesaplanacak yolu arabanla gelirken ben kilometrelerce yolu sandalyemle gitmeye alıştım yada otobüs sürücüsünün beni istememesi artık hiç problem değil.Burada öylece yatmak da inan benim için sorun değil oturmayı seviyorum,hem ayaklarım tutsaydı da gezmeyi seven biri değilimki.Siz sohbetinize devam edin.Ben son model tekerlekli sandalyemle gezintiye çıkacağım.

Bir de unutmadan..
Zahmet olmazsa kaldırımdan arabanı alabilir misin iki dakika?
Benim otobanım orası da..

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu) Bizim Sarayın Faresi 4 Engel Koyma!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder