13 Nisan 2012 Cuma

Kalbimdeki Sevgiliye Kapılarımı Kapamadım Hiç

+ Binmek üzere evden çıktığın treni uzaktan görürsün,
Kaçırmamak için var gücünle koşarsın ya,
Gişeden ücretini verip kapısına dayanırsın.
İşte o an kapılar kapanır.
Bendeki hayal kırıklığı öyle bir şey!
Kapın herkese açıkken, ben ardından koşup yetişmişken, gitmek öyle bir şey!
Ücretini mi vermedim? Bilmem.
O aceleyle turnikeden atlamış olabilirim.
Fazla iyimserim mesela...
Paranı vermediğim için gitmiş olabilirsin.
Hadi diyelim öyle,
Kaçak binenleri nasıl açıklayabilirsin kalbimdeki sevgiliye?

- Zamanında gelmedin hiç!
Hep son dakika yetişmelere bıraktın kendini.
Ücretini vermeden geçtiğin turnikede hep bir hayal kırıklığı bıraktım.
Gitmedim aslında, gelipte yetişemediğin yerdeydim ben.
Açıklama bekleme boşuna!
Hayal kırıklıklarına, hayal kırıklıklarım cevap olur.
Ben susarım, onlar zaten konuşur.
Gitmedim hiç!
Yetişme telaşından olacak ki görmedin beklediğimi.
Kalbimde ki bekleyişe senden başka kaçak yolcu sokmadım
Ve
Kalbimdeki sevgiliye kapılarımı kapamadım hiç!

+ Tüm kapıların açıktı, temiz şehrin kirli insanlarına.
Ben kız kulesi gibi tek olmak istiyordum.
Hani şu Türk filmlerinde bahsedilen 'mutlu son';
Senin herkesi gönderdiğin 'son durak' olmalı.
Ben seni seviyordum. Yalnız seni.
Senin kalbinde başkalarını görmekte neyin nesi?
Seni her kaçırdığımda son durağa koştum.
Beraber yolculuğumuz olmasa da olurdu.
Ben son olmak için arkandan koşarken;
Gitmek, terketmek, tekrar durak durak gezmek neden ?

- Kapanmayan kapıların arkasında bekledim seni.
Herkese açık kapıların arkasında masumca, kirlenmeden bekledim!
Tektin!
Kız kulesi gibi olmasa da, İstanbul gibi tektin!
Yaşanmaya değerdin.
Kirli insanlarla verdiğim mücadelede benimle olmalıydın.
Tek başıma piç gibi kalmamalıydım.
'Son'lar hiç bitmezdi o zaman.
Görebilseydin baş ucunda seni bekleyen beni,
Mutlu sona değil, mutlu sonsuzluklara ulaşırdık.
Ve sen durak durak koşup aramazdın kaçırdığın treni.
Durabilseydin, beklemeyi bilseydin bir durakta,
Koşarken çiğnemezdin seni bekleyen beni.
Kapılar açıldığında, yabancılardan çok tanıdık bir yüz aradım ben.
Senin suretini hiç silmedim gözlerimden.
Oysa sen hiç hatırlamadın yanında ki sen oluşlarımı.
Durak durak ararken kaçırdığın treni, kaybettin kalbinde aradığın beni.
Bir çok trenlere yolcu oldun da,
Söyle beni neden unuttun?

+ Seni unutmak, aydınlıkta gölgemi terketmek kadar imkansız.
Bindiğim tüm trenlerin raylarında ki gıcırtılar düğünümüzün fon müziği.
İnsan sevince kaybediyor benliğini
Ve insan yeni farkediyor damarlarında ki şarap rengini.
Hayaller anlamsız, gülüşler hayasız, sevmeler vicdansız.

Sevgili,
Sen bu şehrin demir yollarısın.
Herkes binerde içine,
Ben gelince mi yoldan çıkarsın?

- Sevgili,
Sen bu şehrin biletsiz sevdalısısın.
Seni her beklediğimde,
Bilerek mi geç kalırsın?

(+) Fatih BALCIOĞLU (Patrona Holi) & (-) Yonca YAVUZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder